1 Kasım 2009 Pazar

Galatasaray 2-0 Sivasspor



Ahım şahım futbol oynamadan kazandığımız bir maç oldu bugün. Futbolda böyle kazanmak da var hem de önemli, ancak çok kritiği yapılacak bir maç olduğunu düşünmüyorum. Galatasarayın bu maçı kazanmaya ihtiyacı vardı ve eksiklere rağmen kazandı, tebrik etmek gerekir.
Barışın futboluna dikkat çekmek istiyorum. Topla etkili olamadığı ve oyun zekasından yoksun olduğu için eleştirdiğimiz bir futbolcu Barış, yapmak istedikleri kapasitesini aştığı için en az kaptığı kadar kaptırıyor diyoruz. Ama bu adamın off the ball yeteneğinin de farkına varmak gerekir. Sahada hiçbir zaman pasif durmayan ve doğru koşular yapan bir oyuncu, bir de üst düzey teknik kapasitesi olsa Galatasarayda tutamayız zaten onu. Bugün güzel bir asist yaptı ve özellikle ilk yarıda orta saha mücadelesini kazanmamızda büyük pay sahibiydi, tebrik ediyorum kendisini.
Mustafa Sarp da özel övgüyü hak ediyor, çok verimli elinden geldiğince dikine top oynamaya çalıştı. Mehmet Topalın Dmc kaldığı sistemde Mc olarak verimli olamamıştı ama Barışla birlikte olunca hem pres yükü azaldı hem de 2. bir opsiyon doğdu. Ardayı ortada kullanmayı bu yüzden doğru bulmuyorum çünkü Arda şu anda ortaya koyduğunuzda Mc değil Amc gibi oynuyor ve takımda defans-hücum arası köprü kurulamıyor. Elano bu konuda daha iyi ama onu hala tam hazırlayıp monte edemedik takıma, artık Barosun sakatlığıyla birlikte Elanonun takıma monte olması çok önemli hale geldi.
Kewellın attığı gole şapka çıkarıyorum, o topu tavana asmak her yiğidin harcı değil tebrikler Oz büyücüsü. Tebrik ve övgülerden yola çıktık bir övgü de Muhsin Ertuğral a gelsin maç sonu açıklamalarındaki olgunluk ve ileri görüşlülükten dolayı. Türkiye şartlarında alışık olmadığımız bir açıklama, umarım Muhsin hoca kalıcı olur Sivasta ve Sivas antipatik görüntüsünden kurtulup modern bir kulüp haline gelir.
Övgülerden sonra eleştiri gelir genelde. Ama ben eleştiri yapmayacağım, hakaret edeceğim. Öncelikle Ercan Saatçi denen densizi spor haberinin başına getiren Ertuğrul Özköke, sonra Hürriyet Gazetesine, Metin Özülkü denen şerefsize ve en son da o... çocuğu Ercan Saatçiye. Küfüre karşıyız ama bugün Ercan Saatçiye edilen bütün küfürleri canı gönülden destekledim. Fener medyası gerçeği bugünkü provokatif Elano haberinde de göstermişti kendini Hürriyet Gazetesinde, bundan sonra da devamı gelecektir. Galatasaraylılar olarak bilinçli olup gaza gelmememiz gerekiyor. O gazeteyi de bundan sonra okumayı düşünmüyorum nokta. Bu da benden size gelsin..

Hiç yorum yok: