26 Ekim 2009 Pazartesi

Derbi

galatasaray maçı neden kaybetti sorusuna verilecek cevap çok fazla aslında. barosun sakatlığı takımı aşırı etkiledi, rakipte kazımın yaptığı hücum presini nonda yapamadı/yapamaz. kewell girsin demiştim içimden, belki erken ama keita-kewell-arda-elano dönmeli şekilde oynarlar diye umut ederek. olmadı belki bir fanteziydi benimkisi sadece.. ayhanın özellikle 2. yarı berbat futbolu. ama ayhanı suçlayamayız burda, 33 yaşındaki adamı orta sahada en fazla rotasyon elemanı olarak değerlendirebilirsin 90 dk performans beklemek kötü. defansın ağır olması ve kazımla bile boğuşamaması. leonun kötü gününde olması. ardanın ve keitanın beklenen performansın altında kalması. v.b v.b
ama bişeyi gözden kaçıramayız. kadıköyde feneri yenmenin yolu, o maçı gerçekten diğer 33 maçtan farksız görmekten geçiyor. daha maç başlamadan provoke olursak, biz kendi futbolumuzu empoze edemez onlara teslim olursak yenemeyiz.
daumu türkiye şartlarında tebrik ediyorum. nabza göre şerbet. anti futbolu yıllarca bu kadar desteklerseniz bu derbileri bu ortama getirirsiniz. bu ortamda da kazanana ödül veriyorlar sonuçta, tebrik etmek lazım fenerbahçeyi.
barosun sakatlığı çok kötü oldu, bu maçtan bağımsız ama yani en alternatifsiz adamımızdı..

Maçtan sonra pcliona yazdığım ama son anda yayınlamayıp kendi bloguma koyarım dediğim yorumum bu. Hızlı yazmışım ve imlaya dikkat etmemişim, özür dilerim öncelikle. Dokunmak istemedim çünkü kendimi iyi ifade ettiğim bir yazı olmuştu. Kısa, ama önemli. Kaybettiğimiz sadece bir 3 puan sonuçta, Rijkaardın basın toplantısından sonra dediği gibi eninde sonunda yeneceğiz Kadıköyde, zamanında 14 sene şampiyon olamadık nasıl birşey değişmediyse birşey değişmeyecek yine. Önemli olan ders almak..

Okul zamanı blogla daha çok ilgilenirim diye düşünmüştüm ama olmuyor işte, insan zaman bulamıyor ayıracak. Diğer blogları okuyacak vakti ancak buluyorum; kendi yazımı yazmak genelde zor. Biraz daha düzenli girmeye çalışacağım bloga, en azından resim+2 cümle şeklinde özet postlarla.

Hiç yorum yok: