15 Ağustos 2009 Cumartesi

Galatasaray 4-1 Denizli


Maç öncesi tahminim büyük oranda tuttu, mutluyum :) Kale orta saha forvet tamamen bildik. Maçta başlarda zorlanıp kilidi açınca fark yapabileceğimizi de söyledik. Ama defansta şaşırdık. Rijkaard bir sürprizle bütün defansı yedek oturttu. Aslında sürpriz sayılmaz, ben 1-2 oyuncunun dinlendirilme olasılığını düşünmüştüm; ama 4ü birden.. Değerlendirmeye ordan başlayalım:
Sağda Uğur sırıtmadı, küçük kaptan umarım alacak "Sarbi"den formayı :) Tam olarak hazır değil şu an ama en azından Sabri gibi alanını boşaltmıyor. Gerçi ben Sabriden nefret etmiyorum, yedek olarak kalmalı ama Galatasarayın sağ beki olacak nitelikte bir futbolcu değil. Göbekte 2 Emre vardı. 2si de iyi oynadılar. Güngör biraz dengesiz olabiliyor, sakatlıktan beri her oynadığında tedirginlik yaşatıyor bana. Emre Aşık da yavaş olmasına rağmen her zaman için Türkiyenin en iyi stoperlerinden biridir çünkü aklıyla defans yapar. Bu maçta da 1-2 topta böyle hamleler yaptı.
Sola gelince, Volkan Yaman ayrı bir yazı konusu.. Bu sanırım kendisine tanınan son şanstı, onu da değerlendirmeyi beceremedi. Yedek bir sol bek transferi lazımdı, bugün gazetelerde Caner Erkin ismi geçmiş ama asıl mevkii sol açık olan bir adamdı Caner, sonradan sol bek gibi değerlendirilmeye başlandı dolayısıyla çok mantıklı olmaz bence.
Takımı genel olarak değerlendirme işine girmek istemiyorum, birkaç göze çarpan noktaya değineceğim:
-Keita sağ kanadı 2 yarıda da müthiş kullandı. İlk yarı destek göremedi ama 2. yarı ortadan da destek gelince çok güzel işler çıktı ortaya.
-Ardanın golünde ilginç bir şey oldu, top Barosa çarptığı için Baros sevinmeye başlamıştı ki Arda koşmaya başladı ve kameralar ona döndü. Sanırım kaptan olması ve anne-babasının statta olmasından dolayı sahiplendi golü, umarım Baros bozulmamıştır bu duruma çünkü duygusal bir adam olduğunu biliyoruz.
-Penaltı pozisyonunda da Ardanın araya girip kararı vermesi hoş bir enstantaneydi, yürü be kaptan dedim içimden :)
-Baros keşke 5.yi atsaydı, babası ölmüş diye duydum, moral olurdu. Doğruysa bu (emin değilim maç başını izlemedim) başı sağolsun diyelim..
-Kewell da etkili değildi aslında ilk yarıda ama 2. yarıda gollerle o da kendine geldi. Golden sonra çalan Daddy Coolda gözlerinin içinin güldüğünü gördüm :)
-Barışın Almanyada yetişmiş olması temelinin çok sağlam olmasını sağlıyor, bu da doğru tercih yapmasında etkili oluyor özellikle topsuz alanda ve top kaparken. Her zaman bu kadroda kendisine yer bulacak bir futbolcu Barış. Bir diğer özelliği de çok etkili kafa vuruyor, ilk yarıdaki vuruşu gerçekten çok iyiydi.

Sonuç olarak Galatasaray önemli bir galibiyet daha almış oldu. Bizim belki de Temmuz ayında gözden çıkarıp geçiş dönemi diye kabullendiğimiz bu dönemde Galatasarayın kayıpsız gitmesi çok iyi bir durum, ne diyelim Maşallah :)

1 yorum:

father vic dedi ki...

baros'un babası konusunda emin misin ilk kez senden duyuyorum çünkü başka bir yerde görmedim..ayrıca baros daha gol atmadı ama iki maçta 7 gol attı takım ligde..umarım o da devreye girer de yediğinden çok çok daha fazlasını atan bir takım oluruz=)