25 Ağustos 2009 Salı

Super Mario Jardel


Malum bugün Süper Kupayı alışımızın 9. yıldönümü, günün anlam ve önemine uygun bir portre yazısı yazayım dedim. O günkü maçta 2 gol atan Jardel maçın adamı olmuştu. Türk tarihinin o zamanki en pahalı transferiydi ve beklentimiz çoktu adamdan. Ben kişisel birkaç anıma dayanarak bu adamı anacağım.
O günlerde hatırlıyorum da gazetelerde Boksic ve Jardel isimleri geçiyordu. Alan Boksic adı nedeniyle tanıdığımız bir oyuncuydu, Jardeli de tanıyordum, ama nereden tanıdığımı tam hatırlamıyorum. Sanırım Bayern Münihle yaptıkları Şampiyonlar Ligi maçındaki son saniye golüyle tanımıştım. Hatta spiker Jardel işte son dakikada da olsa golünü atar çok büyük golcü falan demişti (Burada emin olmamama sebep olan nokta bir başka anımda bu maçın Jardel bizden gittikten sonra gibi yer etmiş olması.. Şimdi bakıp öğrenebilirim ama öğrenmek de istemiyorum aslında :) Neyse birkaç gün sonra Jardel transferi duyruldu. Ben çok mutluyum falan o adam bizde diyorum. Hatta okulda o sene arkadaşlara diyorum benim lakabım Super Mario Jardel olsun, çünkü fazla koşamıyorum o dönem astımdan dolayı falan korkudan terleyip hasta olurum diye, genelde Jardel gibi ilerde durup pozisyon bekliyorum. Neyse geçersek bunları, lig başladı; Erzurumspor maçı. Bizde yemekte misafir var, sanırım o zamanlar Star Digital yayınlıyordu maçları. İçerde maç açık biz diğer odada yiyoruz. Gol oldukça sesi duyup gidip bakıyorum ben nasıl gol kim atmış falan diye. İlk Hagi attı. Sonra Jardel. Sonra gene Jardel. Sonra gene Jardel. Sonra gene Jardel. Sonra gene Jardel. Adam 5 gol atmıştı ilk maçında ya, düşünebiliyor musunzu nasıl sevindiğimi :D Son golü de Hagi attı, zaten o sene bir 10 hafta boyunca takımın bütün gollerini ikisi atmıştı, Hagi&Jardel AŞ falan diye başlıklar çıkıyordu gazetelerde.
Neyse her şey iyi giderken bir anda sorunlar olmaya başladı. İlk devreyi 15 gol civarı bir şeyle kapatan Jardel oynatılmamaya başladı. Gazetelerde eleştiriliyordu, koşmuyor mücadele etmiyor golü de bir zahmet atsın deniliyordu. O günlerde anlamamıştım, şaşırıyor ve üzülüyordum. Sonradan anladık takım içindeki çekişmelerin kurbanı olduğunu. Özel hayatı da bozulunca bu arada kendini toparlayamadı. Zaten her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır derler, yanlış kadını seçersen ne kadar iyi olursan ol başarılı olamazsın, performansın düşer ben bunu gördüm. Güiza da yaşadı aynı durumu mesela, bir oyuncunun konsantrasyonunun düşmesinde temel etkenlerden biridir bu kız işleri. Neyse, sezonunun başında yeni kralımız olan adam sene sonunda istenmeyen adama dönüşmüştü. Kendisinin de yaşadıklarından sonra kalma isteği yoktu zaten, sevgilisi de sanıyorum istemiyordu Türkiyeyi ve Sportinge döndü, Horvath, Mpenza, adını hatırlamadığım bir adam ve 5 milyon dolar karşılığında satmıştık bir önceki sene 15 milyon dolar civarı bir paraya aldığımız adamı. Aldığımız oyunculardan adını hatırlamadığım (S harfiyle başlıyordu sanırım adı hatırlayanlar yardımcı olur edit: Spehar olacak isim teşekkürler Seyyid Ali) ve Mpenza hiç oynamadan (ya da Mpenza bir maç oynamıştı sanırım), Horvath da 10 maç falan oynadıktan sonra ayrıldı. Yani ekonomik anlamdan çok büyük zarar ettik bu transferden. Ama yine de ben Jardeli takımımda görmüş olmaktan memnun olmuşumdur her zaman için. Her şekilde gol atardı adam, modern futbola inat koşmadan pres yapmadan senede 25-30 golünü atardı.
Bizden gittikten sonra Sportingde son bir çıkış daha yaptıktan sonra tamamen kayboldu ve sonra kokaine falan da bulaştı sanırım. Yeteneğini tam olarak kullanamadan kaybolup gitti. Ona rağmen gol olarak bütün rekorları altüst etmiş bir adamdır, hala baktığınızda en tepede görürsünüz o Sportingdeki performansıyla adını. Bizim bu yazıya başlama sebebimiz olan maça dönelim şimdi, ilk resmi maçıydı Jardelin Galatasaray formasıyla. İlk gol penaltıydı (bu arada o penaltı olayıyla ilgili de, Jardelin penaltılarda heyecanlandığı ve heyecanlanmamak için gözlerini kapadığı; birçok penaltıyı da bu yüzden kaçırdığı gibi birşeyler okumuştum bir yerlerde). Altın gol uygulaması vardı o dönemler, atan alıyordu uzatmalarda. Fatih Akyel sağdan getirdi, içeri yerden orta yaptı Jardele. Jardel de gelişine vuruşu çaktı, top Casillasın uzanamayacağı yerden gol oldu. O an nasıl sevinmiştim :)
Ben en son boşta diye duymuştum Jardeli, tahminen bir Brezilya takımında oynuyordur ya da bırakmıştır futbolu. Süper kupanın anısıyla saygıyla anıyoruz seni Jardel..

2 yorum:

Seyyid Ali dedi ki...

S'le başlayan oyuncu Hırvat oyuncu Spehar'dı.Kapı kapı dolaşıp Jardeli satmaya çalışmak ve zararına bu işi bitirmek, Galatasaray adına en büyük utanç noktalarımdan biridir.
Benzer şeyleri geçen sene Lincoln de yaşadı, umarım Elano'nun sonu farklı olur.

ike144 dedi ki...

Gittikçe tecrübe kazanıyoruz, bu yönetimle böyle hatalar olmayacağına inanıyorum. Bir kere başımızda Rijkaard var, Skibbe ya da Bülent Korkmaz ya da Lucescu (bu listeye girme sebebi futbol mantalitesi ve biraz da etliye sütlüye karışmaz halidir yoksa saygım sonsuz). Rijkaardın karizması oyuncuları belli bir disiplin altına alıyor zaten, Elano Lincolnün yaptıklarını yapmayacağı gibi Türk oyuncular da Lincolne yaptıklarını yapmayacaklardır.